Türk İstihbaratı’nın Tarihçesi: Son Bölüm

Türk İstihbaratı’nın Tarihçesi: Son Bölüm

Mim Mim Teşkilatı

Önceki gruplardan elde edilen kazanımların perspektifinde yine istikamete yürümek maksadıyla, Genelkurmay Başkanı’nın emirleri ve TBMM’nin de onayı ile teşekkül edilmiştir. Mim Mim Teşkilatı hem subay hem sivillerden bir araya gelen ekipleriyle özellikle Osmanlı payitahtında  casus ile istihbarat şebekesi oluşturmayı başarmıştır.

Milli Mücadele için TBMM’ye  mühimmat ve silah sevk edilmesi icraatlarını gerçekleştirmiştir. Ayrıca hasımların yönetim binalarına, misyonlarına ve içerideki işbirlikçilerin içlerine girerek çokça mühim evrak ve istihbaratı elde etmiştir. Mim Mim Grubu’nun faaliyetlerine İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun akabinde  5 Ekim 1923’te son verilmiştir.

Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti (M.E.H. / M.A.H.)

İstihbarat örgütlerindeki faaliyetlerin her bir kolun; farklı uzmanlık ve yetenek gerektiren, yalnızca harp dönemlerinde icraat yapan değil sulh halinde de icraat yapması gereken çalışmalar olduğu gerçeği, MAH’ın teşekkül edildiği devirde ortaya çıkmıştır. Avrupa kıtasında yer alan devletlerin önemli merkezlerinde, I. Dünya Savaşı’ndan çok daha önce yerleştirilmiş gizli örgüt kliklerinin icraat yapma biçimleri ve bahsedilen klikler ile casusları keşfetmedeki çabaları, espiyonaj ve karşı espiyonaj konularında yayınlanmış olan kitaplarda ve hatıratlarda anlatılmaktaydı. Öte yandan, bu tür özel istihbarat teşkilatlarına sahip olan devletler bu teşkilatları çağın ihtiyaçlarına göre bir zemine oturtmaya çalışırken, bu tarz bir teşkilatı bulunmayan devletler de oluşturmaya başlamışlardı. (İlter, 2001, s. 18).

Tüm bu gelişmeler ışığında, modern devletlerin istihbarat konusunda kat ettikleri mesafeyi, yöntemlerini ve gelişmişliklerini yakından takip eden Gazi Paşa içeride ve dışarıda çetin mücadeleler verirken, diğer yandan bölücülük faaliyetleri yürüten (Ermenilik, Rumluk, Kürtçülük, Komünizm, rejim aleyhtarlığı vb.) odakları önlemeye çalışırken icra edilen tüm faaliyetlere karşın; bu çabaların meyvesini vermesini muhafazasını sağlaması açısından her şeyiyle organize olmuş profesyonel bir gizli haber alma teşkilatı kurulmasının kaçınılmaz bir ehemmiyet arz ettiğini etrafındakilerle paylaşarak istihbarat teşkilatının gerekliliğine vurgu yapmaktaydı. Bu gereklilikten yola çıkılarak cumhurbaşkanının emri ile genelkurmay başkanı görevlendirilmiştir. Akabinde yeni kurulan Türk devletinin haber alma teşkilatı olan MAH teşekkül edilmiştir. (MİT Özel Arşivi, Ek Nu: 21).

MAH’ın dış haber alma biriminin teşekkül edilmesi ve bu hususta eğitimlerin ayarlanması  maksadıyla Dış İşleri Bakanlığı’nın girişimi ile, I. Dünya Savaşı’nda vazifeli olan Alman Subay Nicolai ile temasa geçilmiş ve devletin başkenti Ankara’ya gelmesi için davet çıkarılmıştır. Fevzi Çakmak ve Nicolai birçok kez müzakerede bulunmuş ve bu teşkilatın teşekkülü için sözleşmişlerdir. Ancak aradan 9 ay gibi bir süre geçmesine rağmen Ankara’nın bu proje için taahhüt ettiği paranın ödenmediğini öne sürerek çalışmalarını epey yavaşlatmıştır.

Kasım 1926’ya dek, Walther Nicolai tarafindan dış istihbarat konusunda verilen taahhütler, layıkı veçhiyle  icra edilemiştir. Konuyla ilgili yapmış olduğu çalışmalar ve sunduğu raporlar istenilen düzeyin oldukça altında kalmıştır. Bir yandan, teşekkülün dış haber alma birimi organizasyonu tamamlanmaya gayret edilirken öte yandan teşekkülde vazife yapacak elemanların eğitimi ile alakadar çalışmalar hız kazanmıştır. Daha sonra yapılan sözleşmeye sadık kalınarak gerekli prosedürler de tamamlanarak bu istihbarat örgütüne ait tüzük yazılmış ve faaliyete geçirilmiştir.

Daha sonra ise teşkilatın kendisine çizilen çerçeve doğrultusunda yapılanması tamamlanmıştır. Çok farklı faaliyet birimleri üzerinde istişareler edildikten sonra ülke yapısıyla en çok örtüşen modelde uzlaşılmış ve ilk etapta dört birim oluşturulmuştur. (İlter, 2001, s.26).

  • A Birimi : Haber alma
  • B Birimi : Karşı – Haber alma
  • C Birimi : Söylenti çıkarma-yayma-yönlendirme
  • D Birimi : Teknik Takviye
  • A Birimi rütbeli subaylardan oluÅŸacaktır.
  • B Birimi merkezde polis, kırsalda jandarma ekiplerinden oluÅŸturulacaktır.
  • C Birimi dış iÅŸleri mensuplarından oluÅŸturulacaktır.
  • D Birimi iÅŸin uzmanı sivil ve askerlerden oluÅŸturulacaktır.

Birimlerin de oluşturulmasıyla teşkilat organizasyonu nihayete erdirilmiştir. Her alanda inşası süren Türk Devleti’nin artık profesyonel manada istihbari faaliyetlerini icra edecek olan kurum, başbakanlık bünyesinde resmi olarak ete kemiğe bürünmüştür. (MİT Özel Arşivi Bel. Nu: 32).

Yaşanan tüm zorluklara rağmen, Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti (M.A.H.) kısa sürede devletin bütün makamlarının güvenini kazanmış olup, fikir ve öngörülerinden  istifade edilen bir seviyeye gelmiştir. Bu başarının temelinde ise, inanmış ve kafaya takmış birkaç vatanperverin fedakarca, tam bir adanmışlık ve aidiyetle icra etmesinin etkisi vardır. Teşkilat 1965 yılına kadarki yaklaşık 40 yılda devletin ve dünyanın ihtiyaçlarına göre değişimler geçirmiş, bugünkü MİT’in kökenini oluşturmuştur.

M.E.H.’in MİT’e Dönüşümü

Birinci Cihan Harbi akabinde bütün dünyada politik, askeri, iktisadi, toplumsal konularda hızlı değişimler görülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti’nde de hemen hemen her alanda radikal değişiklikler meydana gelmiştir. Bunlardan en önemlisi çok partili döneme geçilmesi, özgün ve etkin yayınların hayata geçirilmiş olmasıdır. Bunların yanı sıra, sendikaların değişim ve gelişim göstermesi, üniversitelerin büyük oranda dışa açılmaları gösterilebilir. Büyük bir süratle değişen uluslararası politikalardaki yeni güç dengeleri de; devletin, savaşın devam ettiği yıllar süresince varlığını sürdürmek için takip ettiği denge siyasetini yürümez hale getirmiştir. Bu sebeple savaş öncesi içe kapanık olan Türkiye Cumhuriyeti, dış devletlerden ve kuruluşlardan gelecek olan etkilere daha açık hale gelmiştir. Öte yandan, istihbarat faaliyetleri de eskisiyle kıyaslanmayacak oranda karmaşık, aldatıcı ve etkili bir hale bürünmüş ve Türkiye iç politikasını etkileme ve yönlendirme amacına evrilmiştir.

Başta bütün dünya olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nde de görülen bu tekamüller; kurulduğu günden beri ülke geçmişinde çok önemli başarılara imza atmış M.E.H.’in lağvedilip, onun yerine daha randımanlı ve günümüz stilinde çalışmalar yürütecek yeni nesil bir istihbarat örgütünün kurulmasını zorunlu kılmıştır.

Bu nedenlerden ötürü 6 Temmuz 1965 yılımda MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı) kanunu çıkarılarak Milli İstihbarat Teşkilatı 22 Temmuz günü ülkeye kazandırılmıştır.

MİT’in esas amacı, devlet güvenliğini sağlamak, kurumlar arası koordinasyon sağlayarak milli politikalarla ilişkili organizasyonların oluşturulması amacıyla devlet nezdinde istihbarat üretmektir.

Burada sözü geçen M.A.H. ise ismi değiştirilmeden Haber Alma Birimi adı altında Milli İstihbarat Teşkilatı’na devredilmiştir. Kurulan bu MİT 20 yıla yakın bir süre faaliyetlerini sürdürmüştür. Fakat küreselleşen dünya konjonktüründe bazı değişiklikler yapmak amacıyla yasal düzenlemelere gidilmiştir. Bu maksatla l983 yılının sonlarına doğru ilgili istihbarat kanunu devreye sokulmuştur. 1984 yılının başında tamamen hayata geçen bu kanunla Milli İstihbarat Teşkilatı’nın görev ve yetkileri tam olarak belirlenmiş olup, bu teşekkül tam anlamıyla başbakan idaresine girmiştir.

Bu yasa çıktıktan sonra Milli İstihbarat Teşkilatı’nın alt birimi olan M.A.H. ise lağvedilerek görev ve yetkileri MİT’in alt başkanlıklarına bırakılmıştır. Böylelikle 1926 yılında faaliyetlerine başlayan ve 1984 yılına kadar gerek bağımsız gerekse Milli İstihbarat Teşkilatı’nın alt birimi düzeyinde faaliyetlerini devam ettiren M.A.H., 38 yıllık faaliyet döneminde ülke topraklarında ve yabancı ülkelerde yürüttüğü kayda değer çalışmalar ile Türkiye Cumhuriyeti’nin milli menfaatleri doğrultusunda hareket etmiş bir istihbarat teşkilatı olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştır.

KAYNAKÇA
  • Ä°lter E. (2002) Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatı Tarihçesi. Ankara.
  • MÄ°T Özel ArÅŸivi Ek Nu 14-15-16.
  • MÄ°T Özel ArÅŸivi Ek Nu. 17.
  • MÄ°T Özel ArÅŸivi Ek Nu: 18.
  • MÄ°T Özel ArÅŸivi, Ek Nu: 21.
  • MÄ°T Özel ArÅŸivi Bel. Nu: 32.
  • 12 Numaralı Mühimme Defteri 1570-1572 –Ankara 1996.